Uğur Dündar: 128 milyar dolar harcanmasa pandemiyle baş ediyor olacaktık

SÖZCÜ muharriri Uğur Dündar, TELE 1’de Anında Manşet programında Merkez Bankası’nın kaybolduğu konuşulan 128 milyar dolarıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

128 MİLYAR DOLAR TEKERLEMESİ OKUDU

Dündar, açıklamasına tekerleme okuyarak başladı. Dündar, “130’a 2 var. Basamakları üçtür. Onu söylemek hatadır. Sanki sayı kaçtır? 130’a 2 var. Banka ismin aksiyona. O sayısı söyleme. Savcı geçer aksiyona. Demokrasi kelamda var. Bankanın hası odur. Dayanmaz ona müdür. İflah olmaz bir huydur. Tek yetkili bizde var. O sayısı demedik. Yasakları delmedik. Parayı biz yemedik. Ülkemizde talan var” dedi.

“128 milyar dolar nerede sorusu 7’den 77’ye her Türk vatandaşının artık zihnini kurcalıyor. Bu ülkenin yurttaşları bu türlü bir soruyu sormakta yerden göğe kadar haklılar” diyen Uğur Dündar, “O 128 milyar dolar bu milletin parası. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan Merkez Bankası’nın rezerviydi” formunda konuştu.

128 MİLYAR DOLAR NEREYE HARCANDI?

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın dürüst bir insan olduğunu vurgulayan Dündar, 128 milyar dolar hakkındaki açıklamasına dikkat çekti. Satır ortalarında birtakım ekonomistler tarafından itiraf olarak nitelendirilen açıklamalar olduğunu belirten Dündar, 128 milyar doların akıbetiyle ilgili şu yorumda bulundu:

* Sayın Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olduğu devirde Merkez Bankası doları 7 liranın altında tutabilmek için daima olarak kamu bankalarının eliyle döviz satışı yaptı. Bu rezerv büyük çoğunluğuyla o süreçte eridi.

* Faizi artırmayalim, doları da 7 liranın üstüne çıkartmayalım diye Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarının ana gövdesi bu uğraşla harcandı.

 “HEM DOLAR KURU HEM DE FAİZ YÜKSELDİ”

* Artık şöyle bir sonuca ulaştık. Dolar 7 lirada durmadı. Bugün prestijiyle 8,15’i gördü. Yüzde 19’larda faiz veren bir ülke pozisyonuna girdik. Hem dövizi çarçur ettik, dövizlerimiz buharlaştı hem de maliyeti olağanüstü ağır oldu.

* Dolar kuru çok yükseldi, kaçınılan çok yüksek faizi verir duruma düştük. Şayet bu kur durdurma uğraşı o biçimde sürdürülmemiş, belirli bir faiz artırımına o tarihte gidilebilmiş olsaydı, bunun tahminen yarısı kadar bir faiz artışıyla dövizin yükselmesi engellenebilirdi. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı da 128 milyar dolar ne oldu formunda bir soruya tahvil edilmezdi.

“BU PARA HALKI SIHHATİ İÇİN GÖZDEN ÇIKARILMALIYDI”

“Merkez Bankası dövizleri bu türlü erirken, o tarihlerde gelişmiş ülkelerin birçok pandemiyi önleyecek tek araç ve silah olan aşı konusunda yatırım ve kontaklar yaptılar” diye devam eden Dündar, şöyle konuştu:

* Şayet Türkiye harcadığı bu 128 milyar doların diyelim ki 4 milyarını 80 milyonun yüzde 60’ını aşılayabilecek kadar bir irtibat yapmış olsa, bu parayı halkının sıhhati için gözden çıkarmış olsaydı, bugün biz hem bu 128 milyar dolar nereye gitti sorusunu sormayacaktık, hem de pandemide dünya rekorları kırılmıyor olacaktı. Maalesef bunu çok büyük bir hüzünle söylüyorum.

* Öteki ülkeler tam kapanmaya giderken Türkiye’de iktisadın müsaade vermemesi, bunda 128 milyar doların buharlaşıp gitmesi, Türkiye’nin borç bulmakta zorlanması, risk priminin dünya ölçeğinde en yüksek noktalara kadar çıkabilmesi nedeniyle ekonomiyi düşünerek gerçek manada bir kapanmaya gidilemedi.

* Hem palyatif önlemler, kısmi tedbirlerle bunun önüne geçilebileceği düşünüldü. Ya da topluma bu türlü bir bildiri verilerek güya pandemiyle çabada çok büyük bir muvaffakiyet sağlanmış algısı yaratılmaya çalışıldı.

* Bu büyük sıçramanın bence en değerli etkeni olan Adalet ve Kalkınma Partisi kongreleri ve genel şura toplantısı lebalep dolu salonlarda yapılarak virüsün bütün Türkiye’de yayılmasının en değerli araçlarından biri oldu.

“TÜRK İKTİSADI SARMAL İÇİNE SOKULDU”

* Artık geriye dönüp baktığımızda ne yazık ki 128 milyar dolarımız gitti. Türkiye ne doların artışını durdurabildi ne de korktuğu faiz artırımına gitmemek üzere bir seçenek yaratabildi. Hem kur yükseldi hem de faiz arttı. Tam bir sarmal içine sokuldu Türk iktisadı.

* Ayrıyeten pandeminin getirdiği bir ekip riskler ve dış siyasette yapılan ataklar nedeniyle, örneğin Rusya’nın uçuşları durdurması üzere, turizmin sağlayacağı asgarî 30 milyar dolarlık bir girdiden de mahrum kalacağımızı, çok az bir ölçüsünü elde edebileceğimizi gösteren işaretlerle baş başba kaldık.

“AKP HER ALANDA BAŞTANKARA GİDİYOR, ÜLKEMİZE YAZIK OLUYOR”

Denizcilikte ‘baştankara tabiri’nin AKP’nin son durumunu anlattığını tabir eden Dündar, şöyle konuştu:

* Geminin başı karaya yanlışsız gittiğinde bu tehlike işaretidir. Gemi oturacak demektir. Gemi baştankara denir buna. Baştankaranın öbür bir manası artık işlerin denetimden çıkması olarak kıymetlendirilir.

* Hem iç siyasette, hem dış siyasette, hem iktisat idaresinde, hem pandemiyi denetim etmekte Adalet ve Kalkınma Partisi’nin baştankara gittiğini düşünüyorum. Bu güzelim ülkeye çok yazık oluyor.

“KABUSTA GÖRSEM İNANMAM”

Hadise sayılarındaki artış hakkında konuşan Dündar, “Bu tablonun bir numaralı müsebbibi bugün bizi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarıdır” dedi.

“Ben kabusta bile görsem inanamam” diye devam eden Dündar, AKP’nin kongrelerine dikkat çekerek “Böyle bir pandemi varken ne yazık ki ülkemizi yöneten Sayın Cumhurbaşkanı lebalep doldurduğu salonlarla övünebiliyor. Öbür bir şey söylemek istemiyorum. Çok üzülüyorum” sözlerini kullandı.

“PARA HARCANMAMIŞ OLSA PANDEMİYLE BAŞ EDİYOR OLACAKTIK”

İsrail’de nüfusunun büyük bir kısmının aşılanmasıyla açık havada maskesiz dolaşmanın hür olduğunu örnek gösteren Dündar, “Türkiye coğrafyasının en güçlü ülkelerinden biri. İktidar o parayı, doları şu sayıda tutacağız diye harcamamış olsaydı, bir kısmını aşıya yatırmış olsaydı, öteki kısmını da tam kapanma nedeniyle mağduriyet yaşayacak olan esnafa ve öbür toplum kısmına dağıtabilmiş olsaydı, bugün biz de pandemiyle baş ediyor olacaktık” diyerek değerlendirmesini sonlandırdı.